top of page
  • Instagram
  • Twitter
  • Facebook

YAĞMA SUÇU NEDİR? YAĞMA SUÇU ŞARTLARI VE CEZASI (TCK. 148-149. MADDE)

  • Yazarın fotoğrafı: ayhukukvedanismanl
    ayhukukvedanismanl
  • 7 May 2024
  • 17 dakikada okunur

ree


Yağma Suçu Nedir ?

Bu başlıkta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 148. Maddesinde düzenlenen Yağma suçu özet olarak incelenmiştir. Türk Ceza Kanunun 148. maddesinde Yağma suçunun basit şekli düzenlenmiş iken Türk Ceza Kanunun 149. maddesinde Yağma suçunun nitelikli şekli düzenlenmiştir. Hukuki yardım ve danışmanlık için A&Y Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Yağma Suçu TCK Madde Metni

Yağma Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Nitelikli Yağma Madde 149- (1) Yağma suçunun;

  1. Silahla,

  2. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,

  3. Birden fazla kişi tarafından birlikte,

  4. (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,

  5. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

  6. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

  7. Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,

  8. Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Daha az cezayı gerektiren hâl Madde 150- (1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.

Yağma Suçu Özellikleri

Soruşturma Usulü

Kural olarak yağma suçunun Türk Ceza Kanununda yer alan 148. maddesinde ki yağma suçunun basit hali ile 149. maddesinde yer alan yağma suçunun nitelikli halinin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir. Suç işlendiği öğrenilir öğrenilmez derhal Savcılık tarafından resen soruşturma başlar.

Kovuşturma Usulü

Yağma suçunda bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik  bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılmaktadır. Yağma suçunu soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir. Savcılık tarafından resen soruşturma yapılmaktadır. Mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılmaktadır. Mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir. Mahkeme tarafından davaya devam olunarak sanığın suçu işlediği kanaatine varıldığında failin cezalandırılması yoluna gidilecektir.

Tutuklama Tedbiri

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100. maddesinde tutuklama nedenleri sayılmıştır. Bu maddeye göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. Ancak şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. şüpheli veya sanığın davranışları;  delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa, bu kapsamda tutuklama kararı verilebilir. Keza yine madde metninde katalog suçlar sayılmıştır. Eğer gerçekleştirilen eylem katalog suç kapsamında ise tutuklama nedeni re ’sen var sayılarak doğrudan hakim tarafından tutuklama kararı verilebilir.

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100/4 maddesine göre “Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” şeklinde hükme yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunun 148 ve 149. Maddesinde yer alan yağma suçu işlendiğinde hakim tarafından doğrudan tutuklama kararı verilebileceği gibi yukarıda sayılan şartların varlığı gerekçe gösterilerek de tutuklama kararı verilebilir. Keza yağma suçu 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100/8 bendinde katalog suçlardan sayılmıştır. Yağma suçu işlendiğinde Ceza Muhakemeleri Kanunun 100 maddesinde yer alan tutuklama sebepleri direkt var sayılmaktadır.

Uzlaşma Kurumu

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253’üncü maddesi gereğince soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda sayılı bazı suç tipleri için şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunulur.

Yağma suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olmaması ve aynı zamanda 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253 maddesinde sayılan katalog suçlardan sayılmaması nedeniyle uzlaşma kapsamında değildir.

Korunan Hukuki Değer

Yağma suçunda korunan hukuki değer bireyin sahip olmuş olduğu mülkiyet hakkı veya  zilyetlik hakkı veya kişinin özgürlük hakkı da koruma altındadır. Bu yönüyle yağma suçu karma nitelikte bir suç olarak kabul edilmektedir. Hırsızlık suçunda olduğu gibi yağma suçunda da taşınır malın alınması ile ilgili olarak zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Ancak hırsızlık suçundan farklı olarak bu suçun oluşabilmesi için mağdurun rızasının cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir.

Yağma Suçunun Unsurları

Yağma suçu unsurları Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde düzenlenmiştir. Yağma suçunun oluştuğunu söyleyebilmek için öngörülen unsurların birlikte bulunması gerekmektedir. Diğer malvarlığı suçlarından ayırt edilmesi bu unsurların dikkate alınarak değerlendirilmesi sonucunda mümkündür. Suçun unsurları bu nedenle her somut olayda dikkatle üzerinde durularak hangi suçun oluştuğu tespit edilmelidir. Bu tespit sonucunda da iddia ve savunma hazırlanmalıdır. Yağma suçunun yatarı ise mahkemenin kovuşturma aşaması sonucunda verdiği hükmün infazını ifade etmektedir. Makalemizde suçun unsurları ve yatarı açıklanacak ve fikir edilebilmesi için müddetname hesaplanması örnek verilecektir. Her somut olayın incelenmesi ve hangi suç tipine vücut verdiğinin tespit edilmesi hukuki ve teknik bilgi gerektirmektedir. Bu süreçte alanında uzman bir ceza avukatından hukuki yardım ve danışmanlık almanızı tavsiye ederiz.

Cebir veya Tehdit

Cebir ve tehdit kişinin irade özgürlüğünü etkileyen ve iradesiyle karar almasını engelleyici nitelikte olan zorlayıcı araçlardır. Cebir maddi, tehdit ise manevi güçle gerçekleştirilmektedir.

Cebir hafif veya ağır olabilecektir. Cebirde söz konusu olan kasten işlenen yaralama suçunda olduğu gibi kişiye karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Malın zilyedi bulunan kişide bunun neticesinde malı teslim etme veya alınmasına karşı koyamayarak yağma suçunun mağduru olmaktadır. TCK m.148/3 gereğince mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini savunamayacak duruma getirilmesi de yağma suçunda cebir sayılır. Bu husus cebir karinesi diye adlandırılır. Cebir, vurma, ittirme, elini kolunu bağlama gibi değişik şekillerde karşımıza çıkabilmektedir.

Tehdit ise kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceği ya da malvarlığı itibarıyla büyük zarara uğratacağının fail tarafından mağdura beyan edilmesidir. Yani tehdit sadece kişinin kendisine karşı değil, yakınlarına karşı gerçekleştirilirse de yağma suçu söz konusu olabilir. Tehdidin şekli veya kullanılan araç önemli değildir. Önemli olan nokta mağdurun bunun bilgisine haiz olmasıdır. Bu nedenle eğer fail tehdidi algılayamayacak bir durumda ise tehdit unsuru gerçekleşmiş olmayacaktır.

Malın Alınması

Yağma suçunda malın alınması kişinin zilyetliğine son verilmesi ve yeni bir zilyetliğin kurulmasıdır. Fail cebir veya tehdit kullanarak zilyedi olmadığı bir malı zorla almaktadır. Failin malı alırken cebir veya tehdit kullanması gerekir. Eğer ortada cebir veya tehdit yoksa sadece malın alınması hırsızlık suçunu oluşturabilecektir. Malın alınması sırasında veya en geç almanın tamamlanmasına kadar cebir veya tehdit gerçekleşmelidir. Yani Hırsızlık suçunda malın fiili hakimiyetini kurmasına kadarki sürede eğer fail tarafından cebir veya tehdit kullanılırsa teşebbüs aşamasında kalmış hırsızlık suçu yağmaya dönüşecektir.

Cebir veya Tehdit ile Malın Alınması Arasındaki Nedensellik Bağı

Cebir veya tehdit ile malın alınması arasında bir bağın bulunması gereklidir. Yapılan hareket ile kullanılan aracın nedensellik ilişkisi içinde olması gerekmektedir. Yağma suçunda malın teslimi veya alınması cebir veya tehdit araçlarının kullanılmasıyla mümkündür. Eğer mağdur failden kaynaklı olmayan cebir veya tehdidin etkisi altındayken fail bundan yararlanarak malı alırsa yağma suçu oluşmayacaktır. Örneğin baygın bir halde olan kişinin çantanın içinden cüzdanının alınması olayında baygınlık failden kaynaklanmayan bir nedenden kaynaklıysa yağma suçu oluşmayacaktır. Yani failin cebir veya tehdidi hırsızlık suçuna araç olarak kullanması durumunda yağma suçu oluşacaktır. Bu nedenle yağma suçu bileşik suçtur ve içerisinde barındırdığı suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmayacak, hakkında tek bir cezaya hükmedilecektir.

Maddi Unsur

Fail

Yağma suçunda fail herkes olabilir.

Mağdur

Yağma suçunda mağdur herkes olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken mağdurun canlı yaşıyor olmasıdır. Zira kişiye yönelik bir cebir veya tehdit olacaktır. Kişi bunu hissediyor olmalıdır. Zira kişi ölmüş ise yağma suçundan artık söz edilemez. Kişi öldükten sonra malı alındığı taktirde hırsızlık suçu oluşabilmektedir.

Suçun Konusu

Yağma suçunda bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik  bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılmaktadır. Bu kapsamda bir malı teslime veya malı alınmasına karşı koymamaya yönelik eylem yapılması gerekmektedir. Bu nedenle suçun konusu mal oluşturmaktadır.

Yağma suçunun tamamlanabilmesi için kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan kullanılan cebir veya tehdidin kişiyi malı teslime etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir veya tehdit sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirmesi gerekmektedir.

Madde gerekçesinde şu şekilde ifade edilmiştir. Mal zilyedin tasarruf olanağı ortadan kalktığı anda alınmış olacağından bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit hırsızlığı yağmaya dönüştürür. Örneğin; evin içindeki eşyayı alıp kapıdan çıkarken mal sahibi ile karşılaşan hırsız ona karşı cebir veya tehdit kullanacak olursa yağma suçu oluşur. Mal alındıktan yani hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra bunu geri almak isteyen kişiye karşı cebir ve tehdide başvurulması halinde artık yağma suçundan söz edilemez. Hırsızlık suçuna konu malın geri alınmasını önlemek amacına yönelik olarak kullanılan cebir veya tehdit ayrı suçların oluşmasına neden olur. Bu nedenle gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Türk Ceza Kanunun 148 maddenin 2. fıkrasında senedin yağması düzenlenmiştir. Senedin bunu imzalayan için borç doğurucu olması gerekir. Bu borç para borcu olabileceği gibi bir işi yapmaya veya yapmamaya bir taşınmazını hibe etmeye kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya var olan bir borca kefil olmaya da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da borç doğurucu senet sayılmaktadır. Şu halde mağduru iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge borç doğurucu senet tanımına girer.

Maddenin son fıkrasında mağdurun herhangi bir vasıta ile kendini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesinin örneğin uyku ilacı ile uyutulmasının yağmada cebir sayılacağı açıklanmıştır.

Manevi Unsur

Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Özel kast aranmamaktadır. Yağma suçu olası kastla da işlenebilmektedir .

Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Fail bilerek ve isteyerek hareket etmelidir. Bu nedenle fail mağdurun veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı ya da malvarlığına zarar verecek olduğunu beyan ettiğinde mağdurun malın alınmasına veya teslimine zorladığını bilmelidir. Yağma suçu olası kastla da işlenebilir. Failin özel kastı aranmaz, genel kast yağma suçu için yeterlidir. Yani cebir veya tehdit ile malın alınması veya teslime zorlanması suçun oluşumu bakımından yeterlidir.

Senet yağmasında da failin kastı, mağdurdan başkasını borç altına sokabilecek bir senet veya var olan senedi hükümsüz kılacak bir vesika vermeye, alınmasına, imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya, ilerde senet haline getirilebilecek bir kâğıt imzalamaya mecbur ettiği yönünde olmalıdır.

Suçun Özel Görünüş Şekilleri

Suça Teşebbüs

Türk Ceza Kanunun 35. Maddesine göre  “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” Şeklinde hükme yer verilmiştir.

Bu kapsamda Türk Ceza Kanunun TCK’nın 35. maddesinde düzenlenen teşebbüs kurumu ile ilgili, cezalandırılabilirliği açısından şu şartların varlığı aranmıştır. Failin kasten bir suça kalkışması, bu suçu gerçekleştirmeye yönelik bir fiilin olması ancak tüm bunlara rağmen failin kendi isteği ile değil dış bir etki nedeniyle sonuca ulaşamamış olması gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında teşebbüsün şartları olarak failde kastın bulunması, aynı zamanda gerçekleştirilen hareketin elverişli olması da gereklidir. Ancak failin elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması gerekmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun   2011/6-340 Esas ve 2012 /209 K. Sayılı  kararında teşebbüs ise, suçun tamamlanmasından önce ve fakat hazırlık hareketleri aşamasından sonra gelen, başlanmış ama bitirilememiş bir eylemli evreyi ifade eder. Bu kapsamda, cezalandırılabilir davranışların yani suça teşebbüsün sınırlarının saptanması, diğer bir anlatımla suç yolunda ilerleyen sanıkla ilgili olarak hangi andan itibaren ceza hukukunun devreye gireceği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.

Yağma suçunda teşebbüs mümkündür. Fail bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik  bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmaya yönelik olarak eylemine başlayıp ancak elinde olmayan nedenlerle gerçekleştirmez ise teşebbüsten dolayı cezalandırılacaktır.

Suça İştirak

Türk Ceza Kanunun 148 maddesinde yer alan yağma suçu bakımından iştirak bir özellik taşımamaktadır. Suça iştirak şekilleri olarak yardım etme, azmettirme bu suç bakımından mümkündür.

Suçların İçtimai

Yağma suçunda kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış şeklinin meydana gelmiş   olması durumunda faile hem yağma hem de yaralama suçunun nitelikli hallerinden ceza dolayı ceza verilmektedir.

Yağma suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Keza fail aynı suç işleme kararı icrası kapsamında yanı mağdura karşı değişik zamanlarda işlense dahi fail her bir fiilden dolayı ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.

Senet Yağması

TCK m.148/2’e göre “Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.”Senet yağması suçunda konu kişinin borç altına sokulabileceği bir senet veya senet haline getirilebilecek bir kağıttır. Fail sadece senedin teslimine veya alınmasına karşı koyarak değil, senedi imzalamaya veya imha etmeye ya da imhasına karşı koymamaya mecbur bırakmak şeklinde de senedin yağması suçunu işlemesi söz konusu olabilecektir.

Yağma Suçunda Görevli Mahkeme

5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 12. Maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevleri kapsamında Türk Ceza Kanunun 148. maddesinde yer alan yağma suçu sayılmış olup bu kapsamda yağma suçu Ağır Ceza Mahkemesinin görev ve yetkisi dahilindedir.

5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 14. Maddesine göre “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”. Hükmüne yer verilmiştir. Her ne kadar Yağma suçunu  cezası 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ise de aynı kanunun 12 maddesinde de sayılması nedeniyle yağma suçunda görevli ve yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Yağma Suçlarında Yetkili Mahkeme

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 12 Maddesine göre davaya bakmak yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.

Yağma Suçu Cezası 2024

a) Yağma Suçunun Basit Hali TCK 148. Madde

Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.

b) Yağma  Suçunun Nitelikli Hali TCK 149. Maddesi

Madde 149- (1) Yağma suçunun;

  1. Silahla,

  2.  Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,

  3. Birden fazla kişi tarafından birlikte,

  4. (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,

  5. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

  6. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

  7. Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,

  8. Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Yağma Suçunun Yatarı  

Yağma suçu yatarı mahkemece verilen cezanın infazı anlamına gelir. Yağma suçundan yargılanan sanık hakkında mahkemece verilen kesin hükmün sonucunda sanık, hükümlü sıfatını alır. Kişinin hükümlü sıfatı almasından itibaren cezanın infazı başlar. Yağma suçu sonucunda fail 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası alır. Eğer nitelikli yağma suçu söz konusu ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Daha az cezayı gerektiren hallerde de ceza resen veya hâkimin takdiriyle indirilir.

Hapis cezasının infazında kasti suçlarda 3 yıldan fazla ceza alınmışsa kişi hakkında mahkemenin bulunduğu yer ceza infaz Cumhuriyet savcılığı tarafında direkt yakalama emri çıkartılır. Bu nedenle yağma suçunda hükümlü hakkında direkt yakalama emri çıkartılır. Ceza İnfaz savcısı müddetname yani süre belgesi düzenler. Müddetnamede kişinin cezası, ne kadar cezaevinde kalacağı gibi hususlar bulunur. Hükümlü müddetnameye bakarak cezaevinde çıkacağı günü, infazının sona erdiği tarihi görebilir Müddetname hesaplaması yapılırken alınan ceza, şartla tahliye indirim oranı, tutukluluk, gözaltı gibi süreler dikkate alınır. Şartla tahliye indirim oranı suçun işlenme tarihi ve suçun türüne göre değişebilmektedir. Ancak lehe kanun prensibi dikkate alındığı için hükümlünün suç işleme ve yakalanma tarihlerinden sonraki değişen kanunlarda düzenlenen en lehe olan şartla tahliye oranı dikkate alınır. 30.02.2020 tarihinde 5275 sayılı kanun ile yapılan değişiklik sonucunda istisna suçlar arasında sayılmayan yağma suçu için şartla tahliye oranı 2/3‘ten 1/2‘e indirilmiştir. Denetimli serbestlik süresi de 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar için 3 yıl, bu tarihten sonra işlenen suçlar için ise 1 yıl olarak düzenlenmiştir.

Örnek verecek olursak; yağma suçundan kişinin 6 yıl hapis cezası aldığını farz edelim. Suç tarihi 04.12.2019 ve hükümlünün yakalanıp cezaevine girdiği tarih ise 01.04.2021 olsun. Bihakkın tahliye tarihi yani hakkederek salıverilme tarihi toplam hapis cezası olan 6 yıldan tutukluluk ve gözaltı süreleri çıkartılarak bulunur. Şartla tahliye tarihini hesaplayacak olursak, lehe kanun prensibi ilkesi uygulandığında hükümlü 1/2 şartla tahliye oranından faydalanacaktır. Kişinin varsa gözaltı ve tutukluluk süreleri bu altı yıldan çıkarılacak ve cezaevinde kalacağı süreden mahsup edilecektir. Yani 3 yıl cezaevinde kaldıktan sonra cezaevinde çıkacaktır. Kalan 3 yıl sürecinde bihakkın tahliye tarihi sonuna kadar hala infazı devam etmektedir ancak cezaevi dışında infazı tamamlanmaktadır. Kişinin cezaevine girdiği ve şartla tahliye tarihi arasında şubat ayının 29 gün çektiği bir yıl vardır bu nedenle bir gün bu tarihten düşülür. Kişinin şartla tahliye tarihi 31.03.2024 ‘tür. Suç tarihi itibariyle yağma suçu için öngörülen denetimli serbestlik süresi 3 yıldır. Kişi 3 gün açık cezaevinde kalır ve infaz savcılığı tarafında düzenlenen müddetname ve cezaevi idaresi tarafından İdare ve Gözlem Kurulu raporundan sonra, İnfaz hakiminin denetimli serbestlik kararı ile serbest bırakılacaktır. Sonuç olarak 6 yıl hapis cezası alan hükümlü 3 gün açık cezaevinde yatar ve infaz hakiminin kararıyla serbest bırakılır.

Yağma Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 231. maddesine göre Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.

Türk Ceza Kanunun 148. Maddesi ile 149 maddesinde yer alan yağma suçu ve yağma suçunun nitelikli hallerinde suçun cezasının  alt sınırı 6 yıl olması nedeniyle yağma suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması yasa gereği mümkün değildir.

Yağma Suçundan Beraat

Yağma suçundan beraat yargılama sonunda yargılanan sanık hakkında verilebilecek kararlardan biridir. Beraat sanık hakkında verilebilecek en lehe karardır çünkü cezaya hükmolunmaması sonucunu doğurmaktadır. Beraat kararının hangi hallerde verildiği 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 223. maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Yağma suçundan beraat kararı alan sanığın aklandığı, temize çıktığı anlamına gelir. CMK m.223/2 hükmü ceza muhakemesine ilişkin genel bir düzenleme olması sebebiyle belirtilen hallerde basit yağma suçundan beraat kararı verilebileceği gibi nitelikli yağma suçundan beraat kararı da verilebilecektir. Bu makalemizde yağma suçunda beraat kararı ile ilgili açıklamalarda bulunacağız. Hukuki yardım ve danışmanlık için A&Y Hukuk Ve Danışmanlık Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Yağma suçundan beraat duruşma sona erdikten sonra sanık hakkında verilebilecek bir karardır. Beraat kararı sonucunda yağma suçundan yargılanan sanığın mahkemece suçu işlemediği kanaatine varıldığı, aklandığı anlamına gelir.

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 223/2 hükmüne göre beraat kararı;

1) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,

2) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,

3) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,

4) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,

5) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir.

Yağma suçundan yargılana sanık hakkında mahkemenin yaptığı kovuşturma neticesinde bu beş durumdan bir söz konusu olduğunda sanık hakkında beraat kararı verilir.

Yağma suçunun oluştuğunu söyleyebilmek için maddi ve manevi unsurlarının bir arada bulunması gerekir. Eğer failin fiili kanunda tanımlanan yağma suçunu oluşturmuyorsa bu durumda derhal beraat kararı verilir. Bir başka hal olan sanığa yüklenen yağma suçunun işlenmediğinin sabit olmasıdır. Örneğin sanığın suç tarihinde olay yerinde değil de başka bir yerde olduğu kanıtlandığı durumda beraat kararı verilir.

Yağma suçunda mahkûmiyet için yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmaması durumunda sanık hakkında mahkeme tarafından beraat kararı verilir. Sanığın yağma suçunu işlediği yönünde mahkemenin şüphe duyması halinde ceza muhakemesine esas teşkil eden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilir. Bu durum sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması halidir.

Yağma Suçundan beraat kararı verilmesinin bir diğer hali sanığın kasten hareket etmemiş olmasıdır. Yağma suçu ancak kasten işlenebilen suç tiplerinden biridir. Bu nedenle sanığın taksirle hareket etmesi durumunda beraat kararı verilir.

Sanığa yüklenen yağma suçu işlenmiş olmasına rağmen hukuka uygunluk nedeni bulunması halinde de beraat kararı verilir. Hukuka uygunluk nedenleri TCK m.24-26 arasında düzenlenmiştir. TCK m.24 kanun hükmünü yerine getirme başlıklıdır. Buna örnek verecek olursak icra memurunun malları zor kullanarak alması hukuka uygunluk nedenidir. TCK m.25 meşru savunma halinde faile ceza verilmeyecektir. Yağma suçunun meşru müdafaa ile işlenmesi uygulamada az karşılaşılabilecek bir durumdur. Ancak failin mağdur tarafından saldırıya uğraması sonucunda, mağdurun elindeki silah gibi aracın cebir veya tehdit yoluyla alınması örnek verilebilir. TCK m.26 hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası da hukuka uygunluk nedenidir. Malvarlığı hakları kişinin mutlak surette tasarruf edebileceği haklardan olması sebebiyle mağdurun rızası söz konusu olduğu mahkemece yapılan kovuşturma sonucunda anlaşıldıysa bu durumda sanık hakkında yağma suçundan beraat kararı verilecektir.

Nitelikli Yağma Suçundan Beraat

Nitelikli yağma suçundan beraat kararı da yukarıda yaptığımız açıklamalar aynı şekilde geçerlidir. CMK m.223/2 de sınırlı sayıda sayılan haller söz konusu olduğunda ancak beraat kararı verilir. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde karar verilmediği hallerde kanun yollarına başvurulabilir. Yağma suçundan yargılama sonucunda verilen kararlara karşı kanun yolu açıktır.

Yağma veya nitelikli yağma suçundan yargılanan sanık hakkında kovuşturma aşamasında derhal beraat kararı verilmesi gerektiği hallerde mahkeme artık delil toplamaya ya da araştırmaya gerek olmadığını ifade etmiş anlamına gelir. Bu durumda mahkeme tarafından durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. Beraat kararı durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararlarından daha lehe bir karardır. Beraat kararı adli sicile işlenmeyen kararlar arasındadır. Bu nedenle sürecin uzman bir ceza avukatı aracılığıyla sürdürülmesi yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi noktasında önem arz etmektedir.

Yağma Suçu Yargıtay Kararları

Bir kimsenin ölmesinden yararlanarak hırsızlık suçu işlenmesi yağma suçunu oluşturmayacağı

“Sanığın, maktulü kendisine hakaret etmesi ve basit şekilde yaralaması nedeni ile öldürdüğü daha sonra aniden gelişen kastla maktulün ölmesinden yararlanarak cep telefonunu aldığı anlaşıldığı halde haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan ve kişinin ölmesinden yararlanarak geceleyin hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacı ile öldürme ve nitelikli yağma suçlarından hüküm kurulması, sanığın olay sırasında yalnız olduğu kabul edildiği halde birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş gibi hüküm kurulması hukuka aykırıdır.” (Y1.CD, 1.7.2014, E. 2014/2388, K. 2014/3669)


YAĞMA SUÇUNDA KATILANIN TEŞHİSİ DIŞINDA DELİL YOK İSE SANIĞA BERAAT VERİLMELİDİR.


“teşhis işleminin hukuka aykırı yapıldığının kabulü gerektiği, dosya içerisinde sanığın suçu işlediğine dair katılanın teşhisi dışında delil bulunmadığı da dikkate alındığında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği bu nedenle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken bölge adliye mahkemesinin sübuta yönelik delillerin değerlendirilmesine ilişkin olarak 5271 sayılı CMK’nun 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurduğu mahkumiyet hükmünün ve aynı Kanunun 289/1-g,i maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,


Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin ve Bölge Adliye Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, ……… BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nun 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere ….Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ”


CEBİR VE TEHDİT KULLANARAK SENET BORCUNUN TAHSİL EDİLMESİ , SANIKLARIN HUKUKİ İLİŞKİYE DAYANAN ALACAKLARINI TAHSİL ETME AMACIYLA HAREKET ETMELERİ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu E2009/6-158Cebir ve tehdit kullanarak etkisiz hale getirdikleri mağdura borçlu sıfatıyla yüksek meblağlı açık senet imzalatmaları olanaklı iken sadece bahse konu senedi kefil olarak imzalatmaları da sanıkların amacının hukuki ilişkiye dayanan alacaklarını tahsil etme olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bunun yanında, sanıkların senede zorla kefil olarak imza attırdıkları mağdurun üzerinde bulunan .. Lirayı almaları, borcun vadesinin üzerinden suç tarihi itibarıyla beş aya yakın bir zaman geçmesi ve alacak miktarının asıl alacağın yanında faizi de kapsaması hususları göz önüne alındığında, hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla hareket edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır.

Bu nedenle, suç tarihinde hukuki ilişkiye dayanan alacaklarını tahsil etme amacıyla hareket eden sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 150/1. maddesi kapsamında kabul edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararı isabetsiz olduğundan bozulmasına karar verilmelidir


Hırsızlık olarak başlayan eylemin yağma suçuna dönüşmesi

“Gündüz saatlerinde yakınanın oturduğu daireye kapısını tornavidayla açıp hırsızlık amacıyla içeri giren ve yakınana ait cep telefonunu alan sanık, bina dışında gözcülük yapan diğer sanığın telefonla binaya birinin geldiğini haber vermesi üzerine evden dışarı çıkmış ancak kapı önünde karşılaştığı yakınanın durumdan şüphelenmesi üzerine sanığın arka cebinden çıkardığı bıçağı yakınana doğrultup kendisini bırakmasını sağladıktan sonra evden aldığı yakınana ait telefonla birlikte kaçtığı olayda sanığın hırsızlık olarak başlayan eyleminin yağma suçuna dönüştüğü gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.” (Y6.CD, 10.6.2015, E. 2013/7728, K. 2015/42059)


Yağma Suçuna Teşebbüs

“Olay yeri olan cadde üzerinde yetkili mercilerden alınmış otopark işletme izin ve belgesi bulunmayan sanıkların, aracını yol kenarına park eden ve otopark ücreti talep ettikleri yakınandan olumsuz yanıt almaları üzerine, “sen bu parayı nasıl vermezsin sinkaf ederim seni yavşak” diyerek ve yakasından ve boğazından tutarak yakınana tekme salladıkları anlaşılmıştır. Yakınan, parayı ödemeden ellerinden kurtulup aracına binerek karakola gidip şikayetçi olmuştur. Sanıkların eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.” (Y6.CD, 3.3.2015, E. 20232/15290, K. 2015/37733)


Yağma Suçu cezası kaç yıl 2024 ?

Yağma suçu yapan kişi 6 yıl ile 10 yıl arasında bir ceza ile cezalandırır. Suçun nitelikli işlenmesi halinde hükmolunacak ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır.

Yağma suçu hangi mahkeme bakar?

Yağma suçunda görevli mahkeme 18 yaşından küçüklerin suçu işlemesi halinde çocuk ağır ceza, 18 yaşından büyüklerin suçu işlemesi halinde ağır ceza mahkemesidir.

Yağma suçu şikayete tabi mi ?

Yağma suçu şikayete bağlı bir suç değildir.

Yorumlar


bottom of page